18 Mart Çanakkale Destanı Şiiri
18 Mart Çanakkale Destanı
Eğer yazabilirsen,Görmediğin O Harbi,
Umarım şad olurdu,Şehitlerinin kabri.
Bedeninde yüreğin,İman doluysa Şair!
Bir destan yazmalısın,“ÇANKKALEYE”dair.
Selam olsun sizlere,ÇANKKALE” Erleri.
Duam sizler içindi!VATAN Gazanferleri,
Şafak yeni sökerken,Ufkunda Akdeniz’in,
Rahmetler diliyorum.Bu şanlı destan sizin!…
Dün gibi hatırlarda,Sene dokuz yüz on beş
Şair bu ızdırabı,Deşebildiğince deş!
Hangisinden başlasam!Biri birinden kansız,
Hele O iki millet!İngiliz’le, Fransız!…
Tarihin yüz karası,Yazacağım bu destan,
Güya sen komşumuzdun!Vefasız Yunanistan.
Sana ne desem azdı,Hey sıkılmaz, uslanmaz,
“Tarih” tekerrür etse,Yunanlıdan Dost olmaz.
Unutmak mümkün müydü?O rezilce Miladı,
Heba olup giderken,Onca”VATAN”Evladı,
Kimi torun sahibi,Kimisi daha gençti,
Şahadet şerbetini,Çanakkale’de içti.
Kim boynunda taşırdı?Hunharca bu vebali,
Bir boğaz harbidir ki,Yoktur eşi, emsali.
Dağı, taşı döverken,Şimşek gibi mermiler,
Yurdu talana gelmiş,Medeni Haramiler.
Ayrı lehçe, dört nesil,Kaç tabur, kaç alayla,
“Korsanlar” Marmara’da,En güçlü Donanmayla,
Top yekün başlamıştı,Acımasız Taarruz,
Taarruz karşısında,Bir Avuç TÜRKTÜ maruz.
Yurduy çiğneyecekmişAyaklar Kİ ecnebi,
“Secde” Halinde Nefer!Diyordu Kİ “YA RABBİ”
Medeniyet beşiği,Güya bu Avrupalı,
Böyle vahşet görmedi,Dünya dünya olalı!…
Zorba erişemezken,O yüce Merhaleye,
Sancak mı dikecektin?Çıkıp “ÇANAKKALEYE”
Tarih yaptıklarında,Çok duyduk bu masalı,
Bu kaçıncı ayıptı,Medeni Avrupalı?!…
Senin maksatın neydi?Seviyesiz ukala.
“Vatanımda Ezanlar”İnlemekteyken Hala!
Gücün mü getirecekti!İman dolu o Sedde!
“ÇAN mı Çaldıracaktın”?HAÇLI Denen Müsvedde!…
Yaşanan bir dramdı,Ortasında Mahşer’in,
Hadi hesabı yok yokken, Şehit düşen beşerin”,
Kimin torun sahibi,Kimisi Daha gençti,
Şahadet şerbetini,ÇANAKKALEDE”içti.
Bu topraklar değerken,Onca dökülen kana,
Yarın Mahşer gününde,Eğer sorulsa “BANA”,
Çanakkale Ufkunda,Topraktaki yatana!
“CENNET” Bahşettirirdim,Gücüm Yetseydi”SANA”!…
Öyle bir ağırlık ki,Sırtta zor taşır Katır,
Gülle kucakta ama!Kemikler çatır, Çatır,
Dehşete düşürürken,Kemiğin gürültüsü,
“İngiliz’e Yönelmiş”Topun en güdümlüsü.
Esaret yakışmazken,Hür doğmuş bu Millete”,
Milletçe sığınmıştık,“Ilah’i Adalete”
Ya Allah’ım Demiştir,Ya Allah tam isabet,
Haddini Bilmeliydi,Soysuz’un O Elizabeth!…
Mahşer Uykuya dalmışSema sessiz mi sessiz
Haydut’a dar gelirken,ÇANAKKALEDE Deniz”,
Sanki sükut içinde,Yer, Gök, Ağaç, Zemin,
“Seyyid’im”Nişan almış,Artık kendinden Emin!…
Birden ısınıverdi,Marmara’nın suları,
“Artık Elimizdeydi”!,Avrupa’nın Yuları,
Gözü dönmüş sırtlanlar,İnlerine sinmişler,
Bu ne Sükuttur Rabbim!Sanki Keş kesilmişler!…
Ulusun tarihini,Sen kanınla yaratan,
Ebedi istirahat,Dergahındaki yatan!
Sen boğazda bükerken,Avrupa’nın belini,
Diktirsem az gelirdi!“Boğaz’a Heykelini.
Benim de anılarım,Bir yerlerde okunsun,
Ben bu meydanda toyken,Kavralardı Paçam’ı,
Çanakkale’ye yazdım,Onun ruhu şad olsun,
“ rahmetle Anıyorum’Mehmet Akif Hıcamı!…
Her iki cihan eri,Dinimizin Önderi’
Geçmişte uhud, Bedir,Kazanmıştı,Zaferi,
Teni anımsatırken,Tıpkı”Misk-İ Amberi”!,
Anmadan geçemezdim,O yüce,”PEYGAMBERİ”
Hatay / İskenderun.
Ali GARBİOĞLU
Şiir Teması (Konusu): Vatan Sevfalısı.
826 kez okundu.