Ayrılmamalıydık biz Şiiri
Ayrılmamalıydık biz
Ayrılmamalıydık biz
Ayrılmamalıydık biz
Neden ayrılık ve ölüm siyah renkli...
Ayrılık utandı ve aşk utandı bizi ayırmaktan
Yar dön
Biliyorsun biz bir ağacın iki dalıyız
Yar,ay güneşe ben sana dönüyorum biliyorsun...
Her hasta ayrı ilaca el uzatır biliyorsun...
Bu ömür gül aşk gül bahar gül solmasın ...
Dön
Ey zehri şeker eden yar...
Ayrılık da taştır ağırdır dağdan taştan...
Biliyorum sen de şiirinsin
Uğruna dağ delmeliyim
Sen de leylasın çöllere düşmeliyim...
Dön
Gönlümü sererim ayaklarına...
Bulutlar o an beyaz güle benzer
Nehir olur gözlerim
Bir ülke kurarım o an sana sil baştan
Sen de bir aysın gecemde ışığın
Araya bulutlar girer
Miyadı dolmuş hayallerin işgalindeyim
Dur diyorum uzaklaşma diyorum bulut gözlerini alıp gidiyorsun...
Gül diyorum ağlıyorsun
Bilirsin zehrin öldürdüğünü...
Önümden dereler gibi akıyor saçların
Elimi süremiyorum...
Ayrılmamalıydık biz
Dertlere gem vuramıyorum
Bent tuttun dilindeki bala
Biliyorsun aşkın bal olduğunu...
Bu gün sana muhtacım biliyorsun
Gönlüme söz geçmiyor
Ben geceyim sen gündüz...
Uzak kalamayız biliyorsun
Allah sevmez ayrılığı
Bu günah senin sevgili...
Dön
Çorak toprak oluyorum bulut olmuyorsun...
Testi oluyorum su gibi dolmuyorsun
İçimin kan ağladığını biliyorsun
Ayrılmamalıydık biz
Halimi görüyorsun
Çöle düşüyor gölgem bile
Kilit vurulur bülbül dile
Gündüzüm gece oldu
Gördün
Gece bile ağlar yitirince gündüzünü
Gitme diyorum gidiyorsun
Sonbahar bahçeleri gibi oluyor zaman
Gözlerim bulut oluyor
Güneşini yitiren dünya da ağlar ...
Gör diyorum dünyamı görmüyorsun.
Duy şarkılarımı diyorum duymuyorsun
Gülü bülbülü ayırmış bir zalimdir ölümdür ayrılık...
Dön
Dön
Gittin gitti istanbul yüzün...
Gece olsun gündüzün
Dön
Dön
Çöle dönüyorum
Ayrılmamalıydık biz
Sen gül ben bülbül
Gittin çiçek elin gitti
Baharım gitti...
Biliyorsun
Yetmez mi oldum kül
Ayrılmamalıydık biz biliyorsun ağlıyacağımı
Dön güneşim güneş kalplim
Dön
İçimin dallarını kırarak gittiğini biliyorsun
İki dağ birbirinden ayrılsa
Ayrılmamalıydık biz
Dağlar bana değil yük
Dağlardan ağır bu yük
Ayrılmamalıydık biz
Dön
Sen de memleketimsin biliyorsun
Gurbet oldu her yer
Dön
Dön
Gittin gitti istanbul yüzün...
Gece olsun gündüzün
Hani bizim de çiçeklerimiz olacaktı
Yangın ve kül her yerde
Biz bu ateşin külünde yanarız
Aklımdasın gönlümdesin bunu biliyorsun
Ey bir elmanın yarısı
Ölüm bu ayrılığın adı
Gel getir yaşanmış binlerce hikayamizi...
Ağaçlar ağladı
Kuşlar şimdi göz yaşı
Hangi mevsimdir gelen
Bu gidişe kış dedim
Bol karlı ve fırtınalı
Üşüyorum şimdi yollar gibi
Deniz şimdi öfkelidir,İstanbul öfkelidir
Zaman gece şimdi
Güneşim dön
Ey giden ateş geceler serindir üşürüm
Bu gecenin gözü kartal gözü
Bu gecenin pençeleri var
Şimdi ağlıyor bulutlar bunu biliyorsun
Dereler hep denizi arar biliyorsun...
Güne bakanlar sadece güneşe döner biliyorsun
Dön
Bitir bu kör ayrılığı
Sürdürme karanlığı
Düğümlendi gözlerim dön
İntiharın eşiğinde aklım dön...
Küflü bir makasla kesildi dilim
Karanlığı şişman bir dağ kesti yolumu
Alıp gittin cenneti...
Sen ilk sevgilisin benzemez hiç bir güneş sana
Hep beklenecek kadınsın
Çürüsen şu kara toprakta geçemem senden
Mahşerde de beklenecek kadınsın
Gittin yıktın harabeye döndüm o gün bu gündür
Dön
Yolcusu yolunu kaybeder kışta bedenim işte
Bu Ortaköy meydanı da üşüyor şimdi
Yaşama sevincim hangi dala tutunsun
Aklımı hangi kuytu kabul eder
Dön
Çünkü güneşler gider ve döner..
Sürdürme ayrılığın zifiri karanlığını
Telefonuna davran.sesinin ay ışığı karanlığı dağıtır biliyorsun
Ben bende değilim senin göklerindeyim hep
Senin göklerinde olacağım hep...
Yitik güneşini arayan öksüz dünya gibi olurum hep
Karlar fırtınaya emanet şimdi
Bedenimden can çekiliyor şimdi
Aşkın da çiçek olduğunu biliyorsun
Gönül de üşür...
Gözlerim köpük köpük oluyor denizlerde
Martılarımın göçeceği sıcak ülke de yok
Gönül de ölür biliyorsun
Bitir bu ayrılığı ey gözlenen güneş
Çığırtkanlıkları üstünde şimdi martılarımın
Hüzünlü şarkılar düşüyor dilime şimdi
Gözlerim denizin dalgalarında hüzün an an büyüyor
Bu boğaza bakıp
Ben hiç böyle anlamlı ağlamamıştım
Misk veya amber yağmuru saçının kokusu
Allı pullu saçların, İstanbullu kokusu
Getirmedi kokusunu o saçların rüzğar hiç yok onda da vefa
Kış geldi bana kış ey güneş
Saçının bir teline Karun’un mülkünü ederdim feda
Kışlarda olduğumu biliyorsun
Bütün anahtarlarını taşa çalmış bir Karunum şimdi
Gittin
Sislerdeyim şimdi
Dön
Bitir kör ayrılığı
Kahkahalar gündüzse hıçkırıklar gece
Çıkar gelirsin diye bir gece
Bir ümidi bir büyütmesem
Karanlıklara gömerim bir ülkeyi
Yıldızları kör ederim
Mezar beni bekliyor olsa ben seni bekleyeceğim
Kara sevdalınım biliyorsun
Zor veririm son nefesimi,dönmezsen
Bir senin omuzlarında ağlanır
Dön
Gittin, dön
Gecenin gündüzü var
Kışın baharı...diyorum
Dön
Dön
Hani sevdamız göl olacaktı...
Gittin
Dön
Güneşler gider ve döner
Dönmez sanki göçen kuşlar daha
Gözlerim dursa kahraman gönlüm ağlar
Gündüzler geceye benziyor artık
Dilinde şarkımız vardı gözlerinde aşk...
Dönmeyeceğini söylersen nehir olur ateşlere boşaltırım kendimi
Sürdürme bu deli küslüğü
Dön
Çiçekler böcekler ile karşılarım seni
Bu dönüşün adını bahar koyacağım
Eğer uzarsa bu bekleyiş
Gençliğimde,ihtiyarlığımda gözlerim bir
Seninle kamaşsın...
Tek sensin sevilecek kadın gönlüm senin hep
Dön sevemem ki, bir başkasını
Güneşten karanlığa dönmez bu gönül biliyorsun
Söndür bu cehennemi...
Ey sevilen kadın
Bu ayrılık öldürür ve geceler serindir üşürüm
Rüyalarımın süsüsün yar
cennetimsin baharların sesisin yar
Ömrümün baharı sensin
Ben yar öksüzü oldum sen ölmeden
Cennetten çıktım çöllerdeyim biliyorsun
Adem de böyle yaşamıştı ayrılığı
Bu dünyanın gülü sensin
Bu gönlün gülü sensin...
Feryatta bu bülbül
Hüzün var seherlerde biliyorsun
Sürdürme küslüğü
Güneşe giden yol sensin...
Toprak bizi almadan
Gül versin gül fidanı...
Erik ağacı erik
Tamamlansın bu çiçek mısra...
Gülsün öksüz şiir...
Dön
Alnımdan sildim geceyi
Bak sahillerime güneşi getirdim
Dön diye
Halılar serilir yoluna dön...
Dön güneş gör güneş
Dünya mahzun bir kuş
Bulutlardan ziyade ağlıyorum bak...
Sen benim aktığım denizimsin...
Ben geceyim sen gündüz...
Ayrılığın ağlattığını biliyorsun ey havva
Hani hiç ayrılmayacaktık
Unut deme ne olursun
Toprak geçebilir mi bulutundan
Ey gözleri toprağıma nur bırakan
Elleri kalbe unutulmaz aşkı yazan
Dön
Dön
Biz de mavi uykular uyuyacaktık...
Hani maviliğe koşacaktık...
Mavi masalımız bu aşk biliyorsun
Güneşini yitiren dünya oldum dön
Baharını yitiren bahçe oldum
Ben senin yörüngenin esiriyim
Ben senin çölünün nehiriyim
Bu zincirleri nasıl kırayım
Unut deme ne olursun
Ben de ikiye yer yok
Vatanım demedim bir başka vatana
Senden başkasını da sevemedim...
Hani ateş düşmeyecekti bu kuş yuvasına
Hani dilinin zehri yoktu senin...
Öldü mü güneşe benzeyen sözlerin...
Ayrılığın zindan olduğunu biliyorsun
Şiir Teması (Konusu): ayrılık
221 kez okundu.