Güz Gelmiş Şiiri

Güz Gelmiş

Bir yıkıştır esiyor mevsim kapısından,
Yüreğimde bütünleşen hasret bulutları,
Bir sağanaktır yağdırıp yıkıveriyor düşlerimi çatısından
Piyanistler, zihnimde hüzün besteliyor
Gözlerim görmeye kaygılı olsa da
Esiyor ya kapı aralarından,
Dökmüş ya yüzünü doğanın...

Güz gelmiş
"Hâyrola, ne bu erkenlik" demeye dönmüyor dilim
'Bir bahardı, şunun şurasında bir mevsim' desem de,
Çalmayacaksın kapımı, eminim
Kim bilir hangi sevgi-bilmeze konuyor kelebeklerin
Dert-yüzüne dönmüş,
habire dertli, hepten efkârlıyım,
Büsbütün kâhır doluyum bakışı narin'im

Nice bir asırdı yoktun,daha da yoksun
Düştüğüm mecradayım,
Aynı mahalde, aynı hâldeyim
Daha da küfrediyor gençliğim,
susmadı-susturmadın!
Beni cehennem deresi yosunlarıyla baş başa bıraktın,
Ve incinmekteyim
Alıp terkettin hulyalarımla benim düş evimi

Bir hüzündür yalıyor yüreğimi
gidişin koptuğundan bu yana
O gidiştir zaaf tutmuş cihanımda sarayları
Matem sarmış ciğerimin dört bir yanını
Solunuyorum salına salına

Keşke şaşırtsaydın şiirlerimi sözcük sözcük,
Gelseydin güz yerine bu mevsim,
Sen gelip, esip gitmeseydin bir bahar gibi,
Kalsaydın soframda,beraberce dert yanaydık,
Ama ne yazık ki güz gelmiş
Ve sen gittiğin yerdesin

Şiir Teması (Konusu): Özlem ve aşk.

Abdullah Kurt Şiirleri

200 kez okundu.

Güz Gelmiş Şiiri Hakkında Yorum Yazın

Şiir hakkında henüz yorum yazılmamış.
İlk yorumu üstteki formu kullanarak yazabilirsiniz.