Geçmişten Gelen Gözyaşı Şiiri
Sallanıyor salıncakta önünde kocaman bir boşluk,
Hasretiz kendimize, aşkımızda yokluk.
Bana bakıyor mutlum, dudakları özgür
Ama saklar bana, onun evi hüzünlüdür
Uzatıyor bana zeytinlerini,
Yüzünde gülümseme.
Keşke diyorum olsaydım zeytini,
Olsaydım ona ondan daha beri.
Ona yolu gösteriyorum, kuşkusuz,
Uçuyor, uzaklaşıyor evinden küçük kuş
Kendisi de anlıyor onu ona bıraktığımı,
Biliyor o da, özlemimiz tek kurtuluş.
Dönüp tekrar bakıyor bana.
Güller açmış evimi gösteriyor,
O evde yalnız kendisi de olsa,
Bütünleşip kavuşuyor sonsuzluğuna...
Hissetmiyorum ki bir güneş gibi,
Onun varlığı beni mutlu etmiş
Şimdi kendisini mutlu ediyor.
Artık benim de zeytinlerim çiçek açıyor.
Gülüyor ama kalbimiz, kavuşuyoruz saflığımıza.
Bir evren içimizde, özlem duyduk,
Ama şimdi vurdu başıma,
içimde bir sonsuzluk, bir sonsuzluk.
Sanki siyah su tanesi içinde beyaz, parlıyor bana ağlıyor kiraz kiraz.
Binbir üzgün gecelerini anlatıyor,
Geçmişten gelen bir gözyaşı
Artık gitmek istemiyor
Şimdi o kendi çiçeklerini yetiştiriyor,
Ben kendi çiçeklerimi.
Yayınlanma:
Düzenleme:
Şiir Teması (Konusu): Aşk hissinden sonra özbenliği keşfetmek, ve yalnızlığın tek aşk olduğunu geçmişin tecrübeleriyle anlamak.
187 kez okundu.