add Şiir Ekle   user Şair Girişi    register Kayıt  

DÖRT YAŞINDAYIM.DÖRT Şiiri

DÖRT YAŞINDAYIM.DÖRT Şiiri

DÖRT YAŞINDAYIM,DÖRT


 Yaşım dört,yoksulluk diz boyu.Ne ayağımızda çorabımız, ayakkabımız,ne sırtımızda mintanımız var.Dört kardeşiz,en büyüğümüz,ablamız,oniki,diğer ablam yedisekizinde,küçüğümüz.Allah'ın İnsan’ı daha ikisinde.
Dört yaşındayım,kerpiç evde dört duvar içinde.Ne kapımız var,ne penceremiz.Her yer çulla,çuvalla kapalı.Hava soğuk,ev zifiri karanlık.Babamız gözümüzde heybetli bir çınar.Annemiz mide hastası,bir deri,bir kemik,devamlı yatakta,hasta.Ne gülüşünü gördüm,ne gülümsemesini ne gülme sesini,Evin içi yankılı inilti.Ne doktor gördük,ne ilaç,ne hastahane.
Dört yaşındayım,dört,Sabahın seher vakti,serçelerin oynaştığı vakit.Hava soğuk. keskin bıçak misali,dört yaşındayım.Sabahın sessizliğinin anı.Bir inilti var,annenin,Safiye’min sesi.
Hiç hatırlamam annem ile koyun koyuna yattığımı.Hepimiz diğer odada annemiz tek başına karanlık bir odada yer yatağında.İnilti gece boyu kulak tırmalar.
Dört yaşındayım ne saçımızı tarayanımız,ne aşımızı kaynatanımız var.Annemiz Safiye'miz bir deri bir kemik,ağzı var dili yok,konuşmaya dermansız.
Sabahın seher vakti,hava soğuk,keskin bıçak misali,sanki annemin sesini duyar gibiyim rüyamda.Sanki"Hadiice"diye bir ses,bir fısıltı duyulur karanlık odada,sesi kulaklarımda.
Dört yaşındayım dört,irkildim rüyamda,kalktım yatağında,yöneldim sesin geldiği yöne,odanın kapısına,başımı uzattım baktım,korkarak.Annemiz otuzbeş yaşında,beyaz tenli,lüleli siya saçlı,can kalmamış bedende.Donuk bakan iki kara göz,ağzı var dili yok,İki gözünü kırptı gel dercesine.
Dört yaşındayım,dört,sütten kesilmemiş çocuklar var yaşımda,ne anne sütü tattım ne sıcak bağrında yattım.Yavaşça gittim yanına,bakıştık anne kız,uç beş dakika,konuşmadan sessiz.dudağında acı bir tebessüm,ses yok,gözler konuşur sanki,göz kırptı yine iyice yaklaş dercesine.İyice yaklaştım yanına,yanak yanağa,zor kaldırdı elini,dokundu saçlarıma.Gözlerinde iki damla yaş.
Dört yaşındayım dört,yaşımdaki çocuklar hala memede.İki damla yaş gördüm hüzünlü gözlerinde,İki damla yaş.Süzüldü tahtasız tabana,değdi toprağa.Aldı eline ince çubuğu,git dercesine ittirdi beni,yanımda ayrıl,hadi git dercesine.
Dört yaşındayım dört Ayağım yalın,sırtında ince bir pamuklu,çıkarken bir kez bakayım dedim,son bir kez daha geriye.
Koluma dokunan çubuğu düştü elinden,kara gözleri yavaşça kapandı,tekrar açılmamacasına.
Dört yaşındayım dört,anne nedir,tam tanıyamadım ki ,bileyim o yaşta ölümü.Ablama seslendim,bir feryat bir figan.Ne oldu,niye ki bu hazan
Bir anda ev kalabalıklaştı,her yer insanla dolu,taştı.Kapı eşiği ayakkabıdan geçilmez,ev pazar yeri.Bahçeye kuruldu büyük bir kazan,Açız,fukarayız,aş pişecek zanneder bu bebe,közünde de patates.
Dört yaşındayım dört,yaşıtlarım ana memesi soğurur hala.Bir çarşaf gerildi,üzeri papatyadan bir bahçe,çarşafın etrafı bir kalabalık.Yüzler hüzünlü,başlar eğik,kazan altında yanan ateşin çıtırtısı kulaklarımda,alevi yüzümü ısıtır.Düğün yok,aş yok,yemek pişmez,neden derim bu telaş.Bir köşede ezilmemek için oturup kala kaldım.Kulak veririm,kadınlar söyleşir kendi aralarında’’Eğin'li gelin,Safiye kurtuldu,bacım"diye.Kendimce düşünürüm ya oturduğun yerde. Demek ki kazanda kaynayan su merhemli,annemi yıkadılar iyileşti ,kurtuldu diye.
Dört yaşındayım dört,yaşıtlarımın altı hala öllük bağlı,döşleri anne memelerinde,süt soğurur.
Babam Osman Nuri,yüzünde renk yok,yüzü sapsarı,sırtı sap yastıkta tam karşımda,gözler yerde,gezen karıncaya bakar misali,dili lal, sessiz bir mırıldanma,gözlerinde akan iki damla yaş,anneminki nin misali.
Babalar da ağlarmış,gözümdeki heybetliler,sevinin çiçekler,bu göz yaşları sizi sulasın..Dört yaşındayım dört.
Annem omuzlarda,dillerde Allah kelamı.kaybolup gitti gözlerimizden.
Beş dakika geçmedi,odanın tam köşesi oturduğun koyun postunun üzerinde kalakaldım.Ev tamamen boşaldı.Üç kız bir oğlan kaldık mı yapayanlız, başbaşa.Başımızda oniki yaşında ablamız.Bahçede yanan ocak söndü, ocağımız da.Kazanda su boşaldı,kafam hala boşalan kazanda,aş yok,yemek de,ocağın közüne patates de pişmedi,bu yapılanlar niye.
Gün döndü yarını,sabahı gördük,dört kardeş.Annemin yatağı,odası boş,duvarda çiviye takılı tenekeden gaz çırası yanmıyor gayri.Evde inilti yok,annemin sesi de.Neden diye düşünürüm,akıl erer mi çocuk o yaşta.
Dört yaşındayım dört,yaşıtlarım hala anneleri ile sıcak yataklarında oynaşır. Kalakaldık mı annesiz,boynu bükük,öksüz,tek başına.
Sormaya korkarım,annemiz nerede diye,sormama da gerek kalmadı,ablamız söyled,annemiz gelmeyecek,öldü diye.Ölüm ne demek,kurban olduğum,kurtulmak mı anlamıyorum.Dört yaşındayım dört,yaşıtlarım hala anne memesinde süt soğurur.
Beş gün geçti,hasretlik ne demek,onu da öğrendim bu yaşta.Hasretlik başladı,arıyor çocuk anne kokusu,içimde bir boşluk,arıyor kendine bakan iki kara göz,kulakları tırmalayan o iniltiler aranır mı.Anne yok ne demek ki,hiç mi gelmeyecek.
Dört yaşındayım dört,yaşıtlarım anne kucaklarında sıcacık,oynaşır yataklarında.Üzerimde ince bir mintan,ayaklar yalınayak ve buz.
Ağlamanın,utanılacak bir şey olduğunu düşünürüm.Ağlamak isterim,ağzımı tutarım,utandığımdan.Ev damında teselli bulurum,tek başıma,kardeşlerimden bile uzak yanlız ve bitab.
Boğazımda yutulmaz bir lokma,bir düğüm,sessiz bir hıçkırık,gözlerimde akan yaş,toprağı sular,çiçek sular misali.Kimseler görmesin,görmesin istemedim ağladığımı,utandığımdan.Dört yaşındayım dört.Fakiriz,ekmeğe muhtacız,oyuncağımız hiç yoktu artık,annemiz de.
Bir Ay doğdu o gece,kucak dolusu,kolum sarılmaz,Bir Ay doğdu o gece,büyük mü büyük,Ay indi sanki yere,kucağımda,sıcak mı sıcak.Bir Ay'a sarıldım,bir kaybettiğime.Bir Ay gördü beni ağlarken,bir de Ay'ın gölgesinde bana gülümseyen.Ne Ay'dan utandım,ne annemden utandım,utanmadım ağladığımdan.
Kuzuyum, bebeğim,lakin süt kokmaz artık ağzım,Dört yaşındayım dört,annemi kaybettim,ömrümün tomurcuk baharında.
Büyüdüm oğul,utanmam artık ağlamaktan.Yıl İkibin yirmibir.Dile kolay geride seksenüç sene,bir ömür bıraktım,yetmişdokuz senesi anasız.Yaşlandım,Ay'ın gölgesi de artık bulanık.Ne annemin yüzünün hayal edebiliyorum,ne sesini hatırlayabilirim,mezarı da kayboldu,onu da ziyaret edemiyorum.Annesi olanları kıskandığım da oldu,gıpte ile baktığım da.
Annemle hatıraların var mı,diye sordun ya,olmaz mı,tabi ki var.Gözleri ile beni çağırması....,saçlarımı okşaması.....,çubuğunu bana dokundurması.....ve gözünde akan o iki damla yaş.Ve her gece Ay'da bana gülümsemesi.
Sana hangi birini anlatmayım.?
Dört yaşındayım,dört.

Bu anı,Annemiz, Hatice ŞERBETÇİ(OK......)nin anlattıklarından yazıya aktarılan gerçek bir hayat kesitidir. muşair Mustafa ŞERBETÇİ 21 Mart 2021

Yayınlanma:
Düzenleme:

Şiir Teması (Konusu): ÇOCUK GÖZÜNDE ÖLÜM.

Şiiri Paylaşın
tweet facebook

298 kez okundu.

DÖRT YAŞINDAYIM.DÖRT Şiiri İçin Yorum Yaz...

Bu şiir hakkında henüz yorum yazılmamış.
İlk yorumu üstteki formu kullanarak yazabilirsiniz.

Benzer Mustafa ŞERBETÇİ Şiirleri:

Son Eklenen Şiirler: