Sürücü Şiiri
Gidiyorduk: Kar üstünde bir incecik çığırdan;
Gidiyorduk: İri buzlar sarkıtmıştı her saçak;
Gidiyorduk: Ben hayvanın üzerinde, o yayan;
Gidiyorduk: Ben giyimli, o zavallı yal’nayak.
Sefilciğin yırtık-pırtık bir uruba sırtında,
Görünüyor gibi idi vücûdünün her yeri.
O çatlamış, mosmor olmuş dudakları altında
Birbirine uruyordu beyaz, güzel dişleri.
“Oğlum, her bir seferinde sen kaç para alırsın?”
“Bir metelik.”
“Evin ner’de? Kimin kimsen var mıdır?...
“Ne evim var, ne kimsem var..”
“Gece nerde kalırsın?”
“Ahırdaki gübrelikte..Sıcak olur, ısıtır.”
Ey kimsesiz, sefil çocuk! Ben seksen yıl yaşasam
Bu acıklı sözlerini hiçbir vakit unutmam;
Kim bilir ki bu akşam da böyle bir kış gününde,
Sana karşı dıvar olan hangi ahır önünde
Aç ve çıplak bir dilenci gibi titrer durursun?
Ellerini, “Açın!” diye hangi taşa urursun?..
Âh, bu acı hâllerini düşündükçe senin ben
Soğuk bir şey duyar gibi oluyorum içimden;
Ateşleri beyaz küllü mangalımın başında
Vücûdüme kar yağıyor gibi bir şey olmada;
İşte ben de senin gibi titremeğe başladım.
Donuyorum, çekiliyor her yerimden hayâtım!..
Mehmet Emin YURDAKUL
Yayınlanma:
Düzenleme:
895 kez okundu.
Sürücü Şiiri İçin Yorum Yaz...
Bu şiir hakkında henüz yorum yazılmamış.
İlk yorumu üstteki formu kullanarak yazabilirsiniz.
Benzer Mehmet Emin YURDAKUL Şiirleri:
- Babacığım (1040)
- Benim Ömrüm (1266)
- Baba Bucağı (1009)
- Cenge Giderken (1523)